Eski Pink Floyd üyesi ve birçok efsanevi müziğin bestekarı Roger Waters’ın bir Batılı aydın olarak hiç de ortodoks olmayan siyasi görüşleri son yıllarda başına daima kaygı oldu. İsrail idaresine ve onu destekleyen Batı hükümetlerine, Filistin problemi konusunda daima sert tenkitler getirdi. İsrail’e kültürel boykot taraftarı oldu. Sanatkarların, küresel turne haritasında değerli bir durak olan Tel Aviv’e gidilmesinin ve burada konserler verilmesinin harika bir durumu normalleştirdiğini savundu.
Ama Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde de yaptığı yorumlar onu uygunca istenmeyen beşere dönüştürdü. Waters işgali lanetledi lakin durduk yere olmadığını, Batı’nın Rusya’yı provoke ederek bu durumu yarattığını anlattı. Bu sebepten de Waters boykot yemeye başladı. Mesela Polonya’da konseri iptal edildi. Almanya Frankfurt’ta kendisini dünyanın en tanınmış Yahudi düşmanı olarak tanımlayan belediye başkanı tarafından konseri iptal edildi. Waters’ın Rusya’nın isteğiyle Rusya ismine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne hitaben bir konuşma yapması da galiba kendisine yönelen yansıları doruğa taşıyan son nokta oldu. Şubatta gerçekleşen bu olayın akabinde Waters pek çok yerde istenmeyen adam ilan edildi. Hatta Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler temsilcisi olayı “Rusya’nın dezenformasyon ve propaganda duvarına eklenmiş bir yeni tuğla olarak tanımladı, “Another Brick in The Wall”a gönderme yaparak.
Waters geçen hafta Birmingham’da sahnedeydi. Kendi vatanında. Birmingham geçmişin ağır sanayi kenti. Emekçi sınıfı kenti. Bugün daha çok öğrenci kenti. Vaktinde Ozzy Osbourne’un, Black Sabbath’in Robert Plant’in çıktığı kent. Bir bakıma heavy metal’in birinci adımlarının atıldığı yer. Ayrıyeten “Middle England” da denen ve çoklukla İngiltere’nin hem coğrafik hem kültürel “orta”sını temsil ettiğine inanılan “Orta İngiltere’nin kalbi.
Waters burada konserden çok bir siyasi şov yaptı. Sahneden İngiliz basınının kendisini yok etmek istediğini söyledi. Müziklerinin her birini insanların hudut uçlarıyla oynayacak biçimde siyasi semboller ve iletilerle süsledi. “Ben buradayım, beni silemezsiniz, sizin boykot kültürünüz bana işlemez” dedi. 79 yaşındaki Waters bugün tam olarak köyün meczubu olmayı tercih ediyor. Mecnunun kuyuya attığı taşı 40 akıllı çıkaramıyor. Son kelamı elbette vakit söyleyecek.