Ergenekon kumpasıyla maksat alınan emekli Orgeneral Şener Eruygur 21 Şubat 2023 günü İstanbul’da son seyahatine uğurlandı. Eruygur’un cenaze merasimine, yakınları ve emekli kumandanlar katıldı. TSK’nın komuta kademesi ise cenazeye katılmadı.
Ergenekon tertibi günlerinde FETÖ’cü medya, eski Jandarma Genel Kumandanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’dan ne vakit kelam edilse, “neden duruşmalara getirilmiyor?” diye yaygara koparırdı. Duruşmalara katılamayan Eruygur’un getirilmesi için İsimli Tıp’tan, “duruşmalara katılmasında bir mani yoktur” formunda rapor bile alınmıştı. Artık “sağlık raporu” da tamamdı. Gelmemesi için hiçbir neden kalmamıştı.
Eruygur, 25 Haziran 2012 günü avukatı Filiz Esen’in kolunda duruşmaya geldi. Tutuksuz sanıkların oturduğu kısımda lakin 5 dakika oturabildi, Baro odasına alındı, şekeri ve tansiyonu ölçüldü.
“Teneke hakim”
Eruygur, Mahkeme Lideri Hüsnü Çalmuk’un talebiyle kimlik tespiti için yine salona alındı. Sorulara nasıl yanıt verdiğini, daha doğrusu veremediğini gazetelerde okumuşsunuzdur.
Çalmuk, Ergenekon davasının üye yargıçlarından biriydi. Mahkeme liderinin müsaadeli olduğu devirlerde en kıdemli hakim olarak heyete başkanlık yapıyordu.
Çalmuk, 9 Mayıs 2018 günü daha evvel misyon yaptığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyordu. FETÖ sanığı Çalmuk, yargılandığı davanın duruşmasına elleri kelepçeli biçimde getirilmişti.
28 Haziran 2012 günü yeniden getirildi Eruygur. Sorgusu yapılacak. Lakin nasıl? Ana-baba ismini, doğum yerini, mesken adresini hatırlayamayan, o derece belleğini yitirmiş bir insanı “illa da sorgulayacağım” diye ısrar eden Çalmut’un tavrı hangi hukuka, hangi vicdana dayanıyordu? Fethullahçı Terör Örgütü’nün vicdanına!
Avukat Esen, “müvekkilim hukuken, fiziken ve insanen söz veremez” diyor. Mahkeme heyeti Eruygur’u tekrar isimli Tıbba göndermek zorunda kalıyor. “Duruşmalara katılmasına mahzur olacak tıbbi bulgu tespit edilemedi” diye evvelki raporu veren de tıpkı İsimli Tıp.
KİM BU ERUYGUR?
Cumhuriyet’in yetiştirdiği öğretmen bir babanın Jandarma Genel Kumandanı olan oğlu… Emekli olduktan sonra Atatürkçü Niyet Derneği’nin (ADD) genel başkanlığını yaptı.
AKP-FETÖ kumpası Ergenekon davasıyla Temmuz 2008’de hapsedildi.
17 Eylül 2008’de tutuklu bulunduğu hapishanede merdivenlerden düşerek yaralandı ve beyin kanaması geçirdi.
Eruygur’un sıhhat meseleleri o günden beri düzelmedi. Beyninde onarılmayacak ölçüde hasar oluştu. Bir çocuktan farksızdı. Artık okuma-yazma dahi bilmiyordu. Daima gördüğü eşi, kızı ve torununu dahi tanımıyordu.
82 yaşındaki Şener Eruygur, 20 Şubat’ta hayatını kaybetti. Eruygur’u aslında 15 sene evvel öldürmüşlerdi!
Şener Eruygur’u bu hale getiren süreci hatırlatalım.
Eruygur, 1 Temmuz 2008 günü gözaltına alındı, 8 Temmuz günü tutuklandı. 21 Eylül 2008 günü tahliye olduğunda GATA’da tedavi altındaydı. Kandıra F tipi cezaevinde koğuşunda merdivenlerden düşmüş, beyin kanaması geçirmiş, şuurunu yitirmişti. Tahliye olduğunun farkına bile varmadı. Eruygur daha sonradan, iki aydan fazla kaldığı cezaevinde sırf 24 saat kaldığını “hatırlıyor”, o denli sanıyor. Tahliye olduktan sonra, tabiplerin “yürütün” tavsiyesi üzerine eşiyle birlikte sokakta yürümesini Yeni Şafak gazetesi “Eruygur, Bağdat Caddesi’nde görüldü” diye haber yapmıştı. Hem de fotoğraflı. Suça bakınız!
Aralarında Hurşit Tolon, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Levent Göktaş, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın da bulunduğu 56 sanıklı ikinci Ergenekon iddianamesinin 1 No’lu sanığı Şener Eruygur oldu. Moda Deniz Kulübü’nde yapılan, Eruygur’un da katıldığı Ercümeni Daniş toplantılarına “gizli heyet toplantıları”, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın düzenlediği Patalya sohbetlerine “gizli toplantılar” diyen FETÖ’cü bir iddanamenin sanığı oldu.
Eruygur’un pırıl pırıl beynini bu hale getirdiler. Onu ölmeden yaşayan bir ölüye döndürdüler.
Bunun hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz!
Odatv.com