Depremin büyük yıkıma neden olduğu Hatay’da binlerce kişi çadır ve konteyner kentlerde hayatını sürdürüyor. Kentte son günlerde sağanak yağışlar tesirli oluyor. Zelzelede Antakya ilçesi Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’ndeki meskenleri ağır hasar alan ve o sırada iş yerinde bulunan eşini yıkılan binanın enkazında kaybeden Semire Subaşı, çocukları ve torunlarıyla çadırda kalıyor.
‘Toprağımıza geri döndük’
Depremin ikinci günü Antakya’dan ayrıldıklarını lakin bir müddet sonra gurbete dayanamayıp geri döndüklerini anlatan Subaşı, “Depremden sonra bir ay Kırşehir’deki yakınlarımızın yanında kaldık lakin kendi toprağımız, memleketimiz olmayınca dayanamadık geri döndük. Oğlum, kızım ve torunlarımla çadırda kalıyoruz. Zelzelede eşim Reşit Subaşı’yı (58) kaybettim. Meyve, zerzevat satışı yaptığı iş yerindeydi. Orası yıkılınca enkaz altında öldü. Çocuklarım, torunlarım ve ben hayatta kaldığımıza şükrediyoruz. Allah, bir daha bu türlü bir acı yaşatmasın. Devletimiz sağ olsun her şeyimize yetişiyor fakat alışılmış insanın meskeni üzere olmuyor. 30 yıllık yuvamız gitti. Burada doğduk, burada büyüdük, burada ölmek isteriz. İnsan doğduğu yerde ölmek ister değil mi?” diye konuştu.
‘İnşallah herkesin yine bir konutu olur’
Ailesiyle çadırda hayat çabası veren bir öbür depremzede Songül Tunç (36) ise kuvvetli kaidelere alışmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Ev üzere olmuyor. Koşullarımız güç. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Burada kalmaya mecburuz. Yağmurdan korunmaya çalışıyoruz. Kızım çok korktu. Yanımdan ayrılamıyor hiç. O denli bir endişe yaşadı ki çocuklar, çığlık çığlığa kaldılar. Umudumuz var. İnşallah herkesin tekrar bir meskeni olur” sözlerini kullandı.